yine bes olmus, yine bes olmuuus
yine kasim gozum sesi bes olmuus
diye bir sarkii soylemembusaattesartolmuus
yine bes olmuus kafam kes olmuus
elimdilimsozum birbirine karismiis
lala la la laaaa lala la la laaaa
26 Ocak 2005
15 Ocak 2005
cok hizli oku, dilenci.
siz meleklerden yardım bekliyorum
öksürüğüme son verin
siz melekler sağda mı
solda mısınız?
yazın
yazın deftere
öksürüyorum ben
işim rast gitsin
melekler öksürüğüm geçti işim rast
şimdi tutun serçe parmaklarımdan dört
çekin!
melekler çizgiler çekin defterlerime
her yıl için eğri
her on yıl için eksi
ve uç uca eklenip koca bir tekneye dönüşsün çizgiler
ne iskele ne alabanda
ne tarik
ne de sancak
motor sesi silsin kulaklarımızın pasını
tiz erkek çığlıkları
ve ete kemiğe bürünmüş ciğer doğrayan demir parçaları
her vuruş yağmur damlası
her vuruş açsın damarlarımızı
her vuruş ve eşlik eden
her vuruş
evet daha akıllıyız ondan sonra
ve evet daha mahir ellerimiz
ve evet gözlerimiz de keskin
belki daha dairesel bir tavır izlediğimiz bile söylenebilir
zaman daima geri dönülen
ve an be an tekrarlanan
(özür dilemek ve karşılığında bir gülümseme almak parantez içinde)
buzdur öyle bir zindan ki cam önünde demir parmaklık
izle asla ulaşma
bil asla dokunma
varol asla bir olma
yuvarlanarak eritilen gümüş
çizilerek kırılan cam
çınar ağaçlarının gölgesinde külçe demir sandalyeler
tentelere düşen yağmur
bağdaş kurup ağa sofrasında sinide öğle yemeği
ve camın ardından başka görünen dünya
insanlar.
tavırlar bakışlar.
herkes öz halini seriveriyor masaya
öyle arkada durup
bu böyle, şu şöyle,
bu o, şu da bu, bu kim ve
bu da kim deyiveriyorsun.
bu mercek nasıl ayna?
içe güm.
öksürüğüme son verin
siz melekler sağda mı
solda mısınız?
yazın
yazın deftere
öksürüyorum ben
işim rast gitsin
melekler öksürüğüm geçti işim rast
şimdi tutun serçe parmaklarımdan dört
çekin!
melekler çizgiler çekin defterlerime
her yıl için eğri
her on yıl için eksi
ve uç uca eklenip koca bir tekneye dönüşsün çizgiler
ne iskele ne alabanda
ne tarik
ne de sancak
motor sesi silsin kulaklarımızın pasını
tiz erkek çığlıkları
ve ete kemiğe bürünmüş ciğer doğrayan demir parçaları
her vuruş yağmur damlası
her vuruş açsın damarlarımızı
her vuruş ve eşlik eden
her vuruş
evet daha akıllıyız ondan sonra
ve evet daha mahir ellerimiz
ve evet gözlerimiz de keskin
belki daha dairesel bir tavır izlediğimiz bile söylenebilir
zaman daima geri dönülen
ve an be an tekrarlanan
(özür dilemek ve karşılığında bir gülümseme almak parantez içinde)
buzdur öyle bir zindan ki cam önünde demir parmaklık
izle asla ulaşma
bil asla dokunma
varol asla bir olma
yuvarlanarak eritilen gümüş
çizilerek kırılan cam
çınar ağaçlarının gölgesinde külçe demir sandalyeler
tentelere düşen yağmur
bağdaş kurup ağa sofrasında sinide öğle yemeği
ve camın ardından başka görünen dünya
insanlar.
tavırlar bakışlar.
herkes öz halini seriveriyor masaya
öyle arkada durup
bu böyle, şu şöyle,
bu o, şu da bu, bu kim ve
bu da kim deyiveriyorsun.
bu mercek nasıl ayna?
içe güm.
10 Ocak 2005
simdi buyuk an
saat alti nesliyan kaldik buralarda.. yok ya! evet evet saat sabahin altisi.. ne isimiz var peki buralarda.. bilmiyorum ama bak iste oldu. yazilar daha buyuk olmaliydi ya uf yeterince buyuk iste.. peki peki tamam perdede buyuk gorunur.. simdi ne oldu bi de basina logo mu istiyosun.. evet.. nasil olucak simdi o.. olucak iste.. bi de gecis bulmak lazim.. uyumak isti- aa bak.. inanmiyorum super.. hi hi hi cilgin bisey oldu abi cuk diye oturdu walla.. tamam o da oldu oteki de oldu.. hadi.. hi a ha ha cok komik bu.. hepten ucurdun ama.. oldu ya nerde hareket.. tamam da bu kadari.. a a neden oyle bozuk sinyal gonderdi.. bilmiyorum.. simdi muzigi de koyalim... nerdeydi? masaustune atmistim evet onlar..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)