saat 11:20
sabah sekizde uyanıp dokuzda yataktan onbirde evden çıkabilmek için harcadığım çaba
takdire şayandı..
ilkokul cocukları gibi çantam ve bugün giyeceklerim hazırdı dün geceden oysa.
kahvaltım da mutfakta bekliyordu kahvem burnumun dibinden bi tur atıp geçmisti..
ne çare?
biraz tavanı seyrettim
dönüp biraz agaçları biraz gri gökyüzünü asılı çamasırların arasından..
sonra gece sivrilerin ısırdığı beyaz üstü kırmızı benekli kolumu..
bütün gece tekrarladığımız cümleyi tekrarladım:
yaaaaaaaa ben kalkmak istemiyorum yaaaaaa cümlesinden sonra
günün ikinci sözü olarak kendi kendime
- lanet olsun dostum lanet lanet lanet!
galiba biraz gülümsedim ve karşımda dünya
yeni zelandaya selam çaktım
ağır çekimde kalktım yataktan
saate baktım -ah pek güzzel aferin neslihan aferim..
standartlar +12 dakika..
yine havaya boş bakılarak harcanan +5 dakika..
tvye bakılarak harcanan +5 dakika..
annemin tepesinde gevezelik yaparak harcanan +10 dakika..
apartmanı boyayan işçilere şaşarak harcanan +2 dakika..
yatağın kenarında oturup halıya bakarak geçirilen +10 dakika..
dizlerim üstünde sürünerek aynaya varış +30 sn
aynada yüzüme bakış +3 dakika
yatağa dönüp pikeyi üstüme çekip gözümü kapatıp uyumadan +15 dakika
sonra pıtırtıların başlaması gözümü açmam balkona çıkıp yavaş yavaş inen yağmuru izlemek +20 dakika
bütün bu harcanan boşa geçirilen hiçbirşey yapılmayan dakikaların tümünde
aklımdaki tek şey geri dönmekti.
eski halime geri dönmek.
nasıl yapılacağını bilmiyorum..
unuttum. sadece şimdi dengeliyim ve galiba bu pek de iyi değil???
19 Temmuz 2005
ertesi gün
itiraf etti rahatladık
ve hatra gelen şarkıyla güldük
yine
adieu mon dieu
i'm crucified
crucified like my savior
saintlike behavior
a lifetime I prayed
i'm crucified
for the holy dimension
godlike ascension
heavens away
11 Temmuz 2005
non
yok yoook kaçsan da kurtulamazsın..
ne kadar kapalı kalırsa kalsın gözkapaklarım ya da tıkalı kulaklarım
bir mumluk o anı bulur hamleni yaparsın
diyemem ki kalıcı git gelme, arama sorma, konuşma benimle..
diyemem ki işkence bana her bakışın
içten söylediğin her söz kanatıyor yaralarımı
ve her ertesi
aptallaşıyor o hiç sevmediğim sevda şiirlerine dönüşüyor yazdıklarım
somurtuyorum "beğenmezsin"
bugünü atlattım ama yarın olacak
diyeceksin ki
- gel
sesim itaatkar
- peki
- yeri seçmişsindir zaman da bu olsun..
hani bu kadar gerçek bu kadar yavan bu kadar ritmi bozuk ve bu kadar eksik olmasına şaşmamalıyım
güm! yine de şaşıyorum!
kızgın hem de kırgınım kendime, her zaman kocaman olan,
seninle küçücük niye?
ne kadar kapalı kalırsa kalsın gözkapaklarım ya da tıkalı kulaklarım
bir mumluk o anı bulur hamleni yaparsın
diyemem ki kalıcı git gelme, arama sorma, konuşma benimle..
diyemem ki işkence bana her bakışın
içten söylediğin her söz kanatıyor yaralarımı
ve her ertesi
aptallaşıyor o hiç sevmediğim sevda şiirlerine dönüşüyor yazdıklarım
somurtuyorum "beğenmezsin"
bugünü atlattım ama yarın olacak
diyeceksin ki
- gel
sesim itaatkar
- peki
- yeri seçmişsindir zaman da bu olsun..
hani bu kadar gerçek bu kadar yavan bu kadar ritmi bozuk ve bu kadar eksik olmasına şaşmamalıyım
güm! yine de şaşıyorum!
kızgın hem de kırgınım kendime, her zaman kocaman olan,
seninle küçücük niye?
5 Temmuz 2005
3 Temmuz 2005
..llo is ther anybody in the..
aynı şeyleri kaç kişi daha düşünüyor kimbilir
hem keyifli hem buruk
yine de salak bir sırıtışla suratımda
uykuya dalmadan önce sözleri tekrarlıyorum
..i've got that feeling once again
i can't explain, you would not understand
this is not how i am
i have become..
bitmez
hem keyifli hem buruk
yine de salak bir sırıtışla suratımda
uykuya dalmadan önce sözleri tekrarlıyorum
..i've got that feeling once again
i can't explain, you would not understand
this is not how i am
i have become..
bitmez
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)