bardaktaki suya bir damla turkuaz boya damlattım
kelebekleri sevmiyorum
bazı şarkıların sözlerini bir türlü öğrenemiyorum
sürücüye boş bir dvd koydum
itiraf: 8 ya da 9 sene önce kertenkeleyle led zeppelin yüzünden kavga etmiştim amma saçmaymış
1 saat önce cd kalemi aktı, parmaklarım koyu lacivert
içerde dört kişi kahkaha atıp duruyor, ikisini tanımıyorum
kış geldi zannetmiştim ama yanılmışım
korku filmi mi yazsam, aşk filmi mi yoksa macera gerilim mi karar veremiyorum oysa temel hikaye hepsinde aynı: kararsızlık kötü şey
karar vermek zor
verdin mi geri dönmek zor
kolay olduğuna inanmak daha da
aynı anda iki düşünceye sarılmak
öksürüyorum, dün dondurma yememeliydim
yarın Verda'nın doğumgünü bunun beni gerçekten sevindirmesi ne güzel
sonra Chavez Abhazya'nın bağımsızlığını tanımış
sonra küçük harf yazma takıntısından kurtuluyor muyum ne?
sonra lost dizisine uyuz oluyorum neden merak ediyorum ki bu kadar?
sonra içimdeki kötü his, kötü bir şey olacağına dair büyüyen his suçluluk yüzünden mi?
cinayet mi işledim?
iki büyük
kahkaha atanlardan tanıdığım ile tanımadığım markete gittiler
markete gidenler döndü "tanımadığım" tuhaf bir tesadüfle kendi bardağımla bir bardak kola getirdi bana bir de çokoprens ikram etti çokoprens sevmiyorum
herşey mümkün herşey normal
bloc party çalıyor, ilk çıktıklarında ne kadar sevmiştim
neden olduğu önemsiz yine
peki bu sadece bir ruh hastalığı mı?