7 Nisan 2008
take me on a trip, i'd like to go some day..
durup bakınca
bu akşamüstüne öğleden önceye şu geçen hafta sonuna
geçen haftaya ondan önceki haftaya
bulamadım bir şey
dolaşılmış bir kaç sokak
konuşulmuş bir kaç insan
sepete atılmış bir kaç havuç
yarım kalmış filmler
okunmakta olan kitaplar
ucundan yakalanmış klipler
dibi tutturulmuş yemekler
aşırı duygulanmadan
aşırı düşünmeden
ortadan kenarlara dokunmadan geçen günler
çok kızgın olduğum kısa anlar
değişmeyen basit konular konular
düşürülmemiş gözyaşları
kıvrılmamış kalçalar
tutulmamış ritimler
katedilen yollar boyunca içten söylenen şarkılar
durup baktığım
uzakta bir orman kıyısı
yakında deniz
diken dolu yüzeyinde komik keyifli bir koşu
zıplayan dalgalara karşı çay içmesi..
ayrılınca sayfadan kopan sözler neyse boşver
boşver