dedim listeye
uykuya hazırlık
söyleyecek sözlerimin hepsini bir peçeteye yazıp yedim yuttum
tam o anda avucuna bıraktığım notu küçük parçalara ayırışın geldi gözümün önüne
ve ardından duvarın üzerine zıplayıp çıkışın
şöyle konuşmuştun benimle sakinliğin çenemi kilitlemişti
- Önemli değil nesli, inan ki önemli değil, dilediğin zaman dilediğin yere gidebilirsin, dilediğinle, dilediğini..
kocaman açıp gözlerimi
- delirdin galiba? demiştim: saçmalıyorsun!
kılın kıpırdamadan:
- Hepsi hikaye sen hiç bir sey bilmiyorsun. Yürü. Bak yol orada, adımlamanı bekliyor..
sustum tabi ki, öylece,
ben uyuşmaya başlarken;
sen gökyüzüne, gelip geçen arabalara, insanlara, dünyaya baktın.
sonra oturduğun duvardan yanıma atlayıp tuttun beni hadi dedin gidip bir şeyler yiyelim.
ve bugün otobüs durağında beklerken hissettiğim gibi hissetmiştim o gün de
herkes ışık hızında bir devinim içinde izlerini görebiliyorum peşlerinde parlak sicimler, sabitim, sağır, müzik deliriyor, aklım oyun oynuyor, gözlerim bütün algılarım, başka bir yere doğru çekiliyorum hem bedenimle hem de zihnimle engel olamıyorum,
tekim,
ama düşüncen geri çağırıyor,
eşsiz varlığın adımı söylüyor,
yansıtıyor dudaklarım adınla,
seni, bilmeden bilişim işte işaret bu diyorum,
eğer bir işaret varsa bu o, gerçek ismini sende görüşüm...
hayattayız, hala...